Devlet Personel Başkanlığının görüşüde bu doğrultudadır ( 07.07.2008 gün ve 103030 sayılı görüş) Üniversitelerin 217 sayılı K.H.K kapsamında olduğu yargı kararı ve Devlet Personel Başkanlığınca kabul edilmesine rağmen ve yasanın açık hükmü de bunu doğrulamasına karşın Sağlık Bakanlığı keyfi bir uygulama ile eşi Üniversitede Akademik bir kadroda ( Araştırma görevlisi, Öğretim Görevlisi, Doktora öğrencisi ) olsa ve bunu belgelese dahi eş mazeret kurasına bu gerekçe ile başvuran uzman doktor adaylarının mazeretini reddetmektedir. İdarenin bu keyfi tasarrufu hukuki değildir. Hukuk devletinde keyfiliğe yer yoktur. Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliği’nin 20. maddesinde, personelin eş durumu nedeniyle nakil talebinde bulunabilmesi için; eşinin 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren bir kurum veya kuruluşta memur kadrosunda çalıştığını belgelemesinin gerektiği; eşlerden biri bir başka kurumda çalışıyor ise, varsa o kurumla yapılan protokol hükümlerinin dönem beklenilmeden uygulanacağı, ancak başka kurumda çalışan eşin, Bakanlık Personelinden Genel Yönetmelik hükümleri çerçevesinde unvan, kadro ve görev bakımından üst olması veya zorunlu yer değiştirmeye tabi personel olması halinde eş durumu ataması değerlendirilerek yapılacağı, teşkilatın bulunmaması veya bir başka yerde istihdamı mümkün olmayan hallerde, Bakanlığın ilgili kurumla koordinasyon sağlayarak eş durumu atama talebini değerlendireceği, bu hallerde atama yapılamıyor ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesi hükümlerinin uygulanacağı hükmü getirilmiştir. Diğer taraftan; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesinde de “Yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74. ve 76. maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır. Yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun münhal bir görev bulunmaması ve ilgilinin de talebi halinde, bu personele eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere aşağıdaki şartlarda izin verilebilir” kuralı bulunmaktadır.Bu hükümle, Anayasa’nın 41.maddesine koşut olarak, aileyi parçalanmaktan kurtarmanın, bireyleri bir arada tutmak suretiyle ailenin huzur ve mutluluğunu devam ettirmenin ve bu yolla kamu görevlilerinin ailevi kaygılardan uzak bir biçimde kamu hizmetlerini verimli, etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütmeleri için gerekli ortamı sağlamanın amaçlandığı açıktır.