1982 Anayasası’nın 41. maddesinde, “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, eşleri herhangi bir Üniversitede Akademik bir kadroda bulunan ( Doktora, Araştırma Görevlisi, Öğretim Görevlisi ) ilk kez ataması yapılacak olan Uzman Doktorların eş durumu mazereti nedeniyle yaptıkları naklen atanma isteklerinin, eşlerinin halen 217 sayılı KHK kapsamında kabul edilen Üniversitede görev yapıyor olması karşısında, Anayasa’nın 41. ve 657 sayılı Yasa’nın 72. maddelerinde öngörülen esaslara ve anılan Yönetmeliğin 20. maddesi hükmüne göre yapılacak bir değerlendirmeye göre Bakanlıkça bu talebin kabulü yönünde işlem tesis edilmesi gerekirken, aynı Yönetmeliğin 21. maddesi gerekçe gösterilerek reddi açıkça hukuka aykırıdır. ( Danıştay 5. Dairesi 03.02.2012 gün ve 2010/7742 E-2012/386 K sayılı ilamı ile bu durumu bir kez daha tescil etmiş ve “memur” konusunda genişletici yorum yaparak Üniversitelerde uzman kadrosunda çalışan ve uzman kadrosundaki çalışması uzatılan kişileride memur statüsüne almıştır. Danıştay kararında özetle “Belirli bir kadroya bağlı olarak yürütülen görevin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinin (A) bendinde düzenlenen memurluk görevi ile aynı paralelde olduğunun kabulünün” gerektiğini belirtmiştir.Danıştay Beşinci Dairesinin kararında, eşi bir üniversitede, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi olarak uzman statüsünde çalışan bir memur için, diğer eşin de mutlak surette 657’e tabi memur statüsünde çalıştırılması zorunluluğunun olmadığına karar vermiştir. Danıştay, 3 kez idari hizmet sözleşmesi ile çalışan uzmanın daimi statüde çalıştırılacağının yasa ile güvence altına almasını gerekçe göstererek, sadece diğer eşin memur olmaması nedeniyle eş durumu naklinini yapılmamasına dair işlemde hukuka uygunluk bulunmadığına karar vermiştir.) Anayasanın 41., 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 72.ve kurum atama ve yer değiştirme yönetmeliğinin ilgili maddelerinde atama ve yer değiştirmelerde aile birliğinin korunması ilke olarak benimsenmiştir. Kurum son dönemde yapılan eş mazeret kurası nedeniyle atama taleplerinde red sebebi olarak ” Stratejik personel “ gerekçesine sığınmaya çalışmaktadır. İdareye tanınan yetki sınırsız ve keyfi değildir. Atama nakil kararlarında ve buna ilişkin düzenlemeleri yaparken idarenin takdir yetkisinin sınırı, kamu yararı , hizmetin gerekleri, eşitlik ve objektiflik kriterleri ile sınırlanmıştır. Stratejik personelin bilinen bir tanımı ve hangi dalların bu personelin içinde olduğunu gösteren bakanlığın bir çalışması yoktur. Bakanlık tarafından istihdamında güçlük çekilen uzman tabip ve tabip unvanlarındaki personele stratejik personel denilmektedir.