Sağlık Bakanlığının eşi akademik personel olan doktorlara karşı ısrarla uyguladı öğretim görevlisi olarak görev yapan eşinin yanına tayin talebinin reddine ilişkin kararına bir durdurma kararı da Manisa 2. İdare Mahkemesinden geldi.
Bir doktor, uzmanlığını tamamlamasının ardından uzman doktor olarak görev yapmak için, eşinin Ege Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışması nedeniyle İzmir’e “eş durum ataması” başvurusunda bulundu. Sağlık Bakanlığına bağlı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunca başvuru talebinin reddedilerek, doktorun Uşak İl’ine atamasının yapılması üzerine, Doktor avukatı vasıtasıyla dava açtı. Davayı görüşen Manisa 2. İdare Mahkemesi “…araştırma görevlisi olan eşin, 657 sayılı kanuna tabi olarak çalışmamakla beraber kamu hizmeti yaptığı göz önüne alındığında, üst hukuk normları Anayasa, 657 sayılı Kanun ve Devlet Memurlarının Atanma ve Yer Değiştirme Yönetmeliği çerçevesinde uzman doktor olan eşin, aile birliği mazeret ile eşinin yana atanması gerektiği sonucuna varılmaktadır…” diyerek ve kararında İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 16/3. maddesinde “Aile, Cemiyetin tabii ve temel unsurudur; Cemiyet ve Devlet tarafından korunmak hakkına haizdir” hükmüne de dayanarak açılan dava hakkında doktor lehine YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA KARAR VERDİ.
Mahkeme kararının bir diğer gerekçesi de 30.06.2014 günlü ve 6578 sayılı kanun maddesiyle değiştirilen 16.08.2014 tarihli 29090 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmeliğin” değiştirilen 14. maddesi oldu.
Mahkeme; yasa koyuncunun bu genel düzenleyici işlemleri yaparken amacının anayasa ile kendisine verilen görev doğrultusunda aile bireylerini bir araya getirmeyi amaçladığı bu çerçevede uzman doktorun eş durumu özrü nedeniyle yaptığı tayin talebinin stratejik personel olduğu gerekçesiyle reddedilmesinde hukuka uyarlılık bulunmadığı, hukuka aykırı olan işlemin yürütmesinin durdurulmaması halinde, aile birliğinin parçalanması ve davacının kamu hizmetini verimli olarak icra edemeyecek olması nedeniyle telafisi güç zararlarının doğması muhtemel olduğundan” diyerek işlemin yürütmesinin durdurulmasına hükmetti.

Konu hakkında görüşüne başvurduğumuz davanın avukatı olan ve Uşak Barosuna bağlı olarak mesleğini icra eden Av. Osman DÜZGÜN, “ Manisa 2. İdare Mahkemesince verilen bu karar evrensel hukuk normlarının, iç hukukta bağlayıcılığı yönünden ve normlar arasındaki hiyerarşinin bir tezahürü olması açısından yerinde olup, aynı zamanda 16.08.2014 tarihinde 29090 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve “Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmelikte” değişikliği giden uygulama sonrası verilen ilk karar olma vasfına da sahip. Zira Bakanlar Kurulunca onaylanıp yürürlüğe konulan yönetmelik birçok kamu kurum ve kuruluşuna atama nakil yönetmeliklerinde değişiklik yapmayı zorunlu kıldığı gibi memur lehine çok kapsamlı düzenlemelerde getirmekte, bu yönetmelik değişikliği ile dar kapsamlı memur tanımından uzaklaşılarak memur için “ kamu Personeli “ tanımı getirilmektedir.
Sağlık Bakanlığının anılan yönetmelik çerçevesinde Bakanlık ve Bağlı Kuruluşlar atama nakil yönetmeliğini değiştirmek zorunda olmasına rağmen halen bu yönetmelik değişikliğine gitmemiş olup, anılan mahkeme kararı Bakanlığı bu yönden de zorlayacak gibi görünmektedir” dedi.