NOT 7 : Son yıllarda tüm doktorların atama nakil konusunda çıkan her habere kulak kabarttığı ve acaba lehe bir durum oluştu mu ? diye birbirine sorar olduğu, avukatların bürolarının veya telefonlarının aşındırıldığı bir dönemi yaşıyoruz maalesef, her lehe karar, gazetelere konu olduğu gibi tıp mesleğini icra eden ve zorunlu hizmet garabetini menzilde gören tüm doktorlarımız arasında da bir çalkantı yaratmaktadır. Ancak son bir iki gün içerisinde Sağlık-Sen menşeli İzmir 3. İdare Mahkemesi ( Hukuk güvenlik ilkesini ön planda tutan kararı, atama talebinde bulunulduğu -başvuru tarihi- tarihte lehe hükümlerin geçerli olduğu, ancak atama red kararının verildiği tarihte -04.04.2015- den sonra yapılan yönetmeliğin red kararına esas alındığı, bakanız 62. dönem takvimi ) ve Konya İdare Mahkemesince aleyhe verilen karar nedeniyle Danıştay 5. Dairesinin YD (07.07.2015 gün ve 2015/3280 sayılı ) kararlarını herkes dikkatli okumalı ve artık tamam demeden önce kararların hangi döneme ilişkin olduğunu ve o dönemde hangi yasal düzenlemenin gündemde olduğunu iyi etüt etmelidir. Zira Bakanlık sürekli “leyleğe baktırırken” yeni yasal düzenlemelerle mahkeme kararlarının önünü tıkamak için elinden gelini yapmaktadır. Bu sebeple lehe kararların çokluğu tabi ki olumludur ve ufuk açıcıdır ancak orda lehe karar alınmış bizimde lehimine karar çıkacak yolundaki beklendi gerçekçi değildir. Danıştay’ın aynı dairesinin aynı olaylara başka başka kararlar verdiği bir hukuk sistemimizde hukuk birliğinden, karar birliğinden bahsetmek olası değildir. Danıştay 5. Dairesinin vermiş olduğu karar 16.08.2014-04.04.2015 tarihleri arasını kapsamaktadır bu tarihler arasında zaten doktorlar lehine Devlet Memurları Atama Nakil Yönetmeliğinde yapılan değişiklik uygulamadadır. Ancak bir kısım İdare Mahkemelerimiz nedense bu değişikliği görmezden gelmekte hala geçici 5. maddenin açık hükmüne rağmen bakanlığın aleyhe olan ve yasak getiren atama nakil yönetmeliğini uygulamaktadır. Bu bağlamda 16.08.2014-04.04.2015 tarihleri arasında yapılan atamalara uygulanacak kanun Devlet Memurları Atama Nakil Yönetmeliğindeki değişiklik olup Danıştay’ın verdiği karar bu anlamda 04.04.2015 sonrası için emsal oluşturmayacaktır. Ama unutulmamalıdır ki lehe karar ufuk açıcıdır. 04.04.2015 tarihinden sonra Türkiye Barolar Birliğinin ve Türk Tabipler Birliğinin açtığı yönetmelik iptali davası büyük önem arz etmektedir. Bu davaların sonucundan umutluyum yönetmeliğin ilgili hükmünün iptal edileceğini düşünüyorum. 25.08.2016 tarihli Resmi Gazetede Devlet Memurları Atama Nakil yönetmeliğinde bir değişiklik daha yapıldı. Bu değişiklik ile özel sektörde 3 yıl olan çalışma süresi 2 yıl kesintisizliğe 360 gün olarak düzeltildi. Yani bir yıl kesintisiz çalışma şartı getirildi bu bile bakanlığın atama nakil yönetmeliğindeki 3 yıl kuralının artık geride kaldığını göstermektedir ve açılan yönetmelik iptal davalarının olumlu sonuçlanması beklentisini güçlendirmektedir. Danıştay 5. Dairesinin 07.07.2015 tarihinde verdiği kararda geçen şu ifadede umut vericidir. “…16.08.2014 tarihinden sonra, stratejik personelin eş durumu mazereti nedeniyle nakil talebinde bulunma hakkının mevcut olduğunun kabulü gerekmektedir….” bu kabulün 04.04.2015 tarihinden sonraki atama ve nakil taleplerine de uygulanması doğru olacaktır. Zira Danıştay kararında da belirtilen Devlet Memurları Atama Nakil Yönetmeliği çerçeve yönetmeliktir. Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 3. maddesi çok açık bir şekilde kaynağını Devlet Memurları Atama Nakil Yönetmeliğinden aldığını söylemektedir. Kaynak çerçeve yönetmelikte olmayan bir yasaklamanın alt yönetmeliğe konulması hukuki güvenlik ilkesi ve hukuk devleti açısından olanaklı görülen bir şey değildir. Dolayısıyla bu gün yani 04.04.2015 tarihinden sonra da stratejik ve eşi özel sektörde çalışan personel aleyhine getirilen tüm kısıtlamaların artık hükmü kalmamış durumdadır. Bakanlığın kendi hatalı yönetmeliğine bakarak verdiği atama nakil taleplerinin reddine ilişkin tüm kararları hukuki dayanaktan yoksundur ve iptali gerekir. 03.09.2015